25 Aralık 2018 Salı

kahve üzerine

  yeni yeni kolay ulaşılabilir ecnebi buluşlarıyla insanların ne olduğundan çok da emin olamadığını gördüğüm bir içecek kahve.

  mesela gold kahveler kahve değil.
  mesela çözünebilir mocha latte türk kahvesi de kahve değil.
  mesela üçü bir arada, kahveyle en ufak alakası olmayan bir hilkat garibesi.
  
  öncelikle kahve çözünebilen bir materyal değildir. kahveyle granül zımbırıklar arasındaki ilişki, tütünle sigara gibidir. isterseniz sigaraya da tütün dersiniz ama bu ne tütünün yanına eklenen 5416851856 kimyasalı yoksaydığınız gerçeğini değiştirir, ne sizin ikisi de yakılıyor diye birbirinden farklı iki materyali aynı görecek kadar vizyonsuz olduğunuzu.
  gelişen ve genleşen modern dünyamızda çekirdekleri yanık bir kahveye 83645156 lira verdiğimiz kahveciler türedi. buralarda bin çeşit kahve yapılıyor tabii, kremalarla, soslarla, bir şeylerle. bu yüzden açıp bakmaya üşenen insanların kafasında hepsi birbirinden farklı ürünlermiş ya da evde yapılamazmış algısı oluşuyor.

  inanın ki değil arkadaşlar.

  kahve yapmak çok ekstrem bir işlem değildir aslında. temelde çekirdeğinizi çeker-çektirir, çeşitli yöntemlerle istediğiniz kafein ve aromayı çeker, arzu ederseniz (etmeyin) şekerini-sütünü-kremasını atar ve içersiniz. bu yaptığınız da herhangi bir çözünebilir zımbırıktan daha ucuza gelir, daha lezzetli olur. siz muhterem okurlarımın vizyonsuz gibi bu zımbırıkları içmesini ya da maliyeti kuruşlar olan bir bardak kahveye 6893452l lira vermesini istemediğimden meşhurlardan birkaç kahvenin yapımını anlatayım. kahvede her şey zevk meselesi olduğu için genel olarak ölçü vermeyeceğim, deneye deneye kendinize en uygununu bulursunuz.

  her şeyin başı espresso (expresso değil. rica ederim yapmayın.) ile başlayalım mesela, zira geriye kalan çoğu şey, bir espresso türevi.

malzemeler:

-moka pot ya da bilinen adıyla espresso cezvesi. kendisi 20 liradan 200 liraya geniş bir yelpazede satılıyor. en üstü de en altı da alüminyumdan yapılıyor, insan gibi kullanırsanız ekstrem bir farkları yok. yine de bütçenizin elverdiği ölçüde kalitesini alın tabii. gidip en gralından kahve makinesi de alabilirsiniz, bir tık daha sert olur.
-espresso ayarında çekilmiş kahve çekirdeği. türk kahvesinden kalın, filtreden ince oluyor. çekirdeğin kalitesi ve çekilme ayarı tadına çok etki eder, kahve çok çabuk bayatlayan bir besin olduğu için aynı paketten ilk yaptığınızla son yaptığınız dahi aynı olmaz. tazeliğine inandığınız bir yerden çektirebiliyorsanız marketten hazır almak yerine böyle yapmanızı tavsiye ederim.
-su xd

  cezvenin altına suyunu koyun. kahve haznesini yerleştirip 1-2 kaşık, ne kadar sert istiyorsanız artık, kahve koyup düzlenecek kadar kaşıkla bastırın. üst kısmı da yerleştirip orta ateşte ocağa alın. kapağını açık bırakın, kahve musluktan çıkmaya başladığında altını iyice kısıp kapağı kapatın. kaynadığında da kapatıp hüpletin. bu kadar.

  sertliği türk kahvesi ayarında ama bana daha içilebilir gelen bir kahve çeşidi. telvesi de yok.

americano:

  espressoyu fincan yerine kupaya alın. arzu ettiğiniz ölçüde sıcak su ekleyin. bu kadar.
  
  ılık espressosu da denebilir. yaptıktan sonra dolaba atıp buzla da tüketilebilir ama bu kadar iğrençleşmeyin. lütfen.

latte:

  şimdi bunun için french press ya da ayran yayığı falan, süt köpürtebilitesi olan herhangi bir şey gerekiyor.

  sıcak sütünüzü köpürtün. istediğiniz kadar espressoyu kupaya alın. sütü ekleyin. artizlik olsun isterseniz önce köpüğü kaşıkla ayırıp sütü ekleyin, sonra köpüğü koyun. hazır süt ekleyerek kahvenin ırzına geçmişken şeker ya da bal da ekleyin. bu kadar.

  bu arada latte italyancada süt demek, orijinal adı caffe latte yani. gün gelir romada kaynar süte nadir bulunan eurolarınızı verirsiniz falan, yapmayın etmeyin.

cappuccino:

  latteye kıyasla daha az süt, daha çok köpük koyun. bu kadar.

macchiato:

  hiç süt koymayın, sadece köpüğünü koyun. bu kadar.

  bu genelde sade yapılmaz, karameldir vanilyadır çeşitli ekstraktlarla servis edilir. tek başına kahveyle servis edilse kekremsi bir tat bırakacak aromaları süt köpüğü dengeler. ayrıca artizlik.

mocha:

  lattenin çukoletalısı.

  espressoyu kupaya alın.
  bi dursun öyle.
  o sırada kakao ve sıcak sütü eşit oranlarda karıştırın. kakao ziyadesiyle acı bir besin olduğu için bokunu çıkarmayın, sonradan bir posta daha süt ekleyeceğiz zaten. isterseniz şeker de ekleyin.
  espressoya istediğiniz ölçüde köpürtülmüş süt ekleyin. üzerine kakaolu şurubu ekleyin. bu kadar.

  isterseniz kakaoyu süt yerine suyla da karıştırabilirsiniz ama ortaya saçma salak bir içecek çıkar.

türk kahvesi:

  gidin öğrenin lan. ayıp.

mırra:

  hayatımda bunun kadar boş ve gereksiz bir kahve içmemiştim. içmeyin de yapmayın da. gidin nescafe classic alın, bunun birebir aynısı.


...


  yani, işin temel mantığı bu şekilde. ben kahveyi zevk için içiyorum ama sırf uyanık kalmak için içiyorsanız bile bunu keyif alarak yapın. dediğim gibi, bu en ufak değişimlerin tadına yansıdığı bir içecek ve herkese aynı karışımın dayandığı yerlerden içmenize gerek yok.

  afiyet olsun.

2 yorum:

  1. Hocam bu yazı fevkalade faideli ve ben kahve müptelası olduğumdan mütevellit gözümden kalp çıktı okurken. Fekat Hocam sizinle bir dandik kantin kahvesi içmişliğimiz yok, kafamdaki bu kurguyu kılgısal eylemek için çalışmalar yapacağım Hocam..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hojam, adi kahvelere kapım her zaman açıktır..

      Sil